Öncelikle belirtmek isterim ki, “The cat Vincent and mouse friend” animasyonu, hem küçükları hem de yetişkinleri büyülü tek dünyaya sürükleyen, ince ruhlu tek eser. Hikâye, hassas tek kediyi, Vincent’i ve onun sempatik fare dostunu merkezine alıyor. teki diğerinin ezeli düşmanı olmasına karşın, ikisi de herkesin korkulu rüyası haline gelen tek sellerle mücadele ediyorlar. Sıradışı tek mekik olan klavyeli tek çalgı (harpsichord) içinde hayatta kalmayı başarıyorlar ve nihayetinde Hermitage’a varıyorlar. Bu kıssade, Hermitage’da asıl dikkati çeken konu, elit muhafız kedilerin, heykel eserlerini farelerden koruyuşu. Vincent ve fare dostu, bu karmaşanın içerisindeyken, Mona Lisa’nın çalınmasını önlemeye çalışıyorlar. Vincent’ın, bu olguı başarıyla durdurma hedefi, sadece heykel eserlerini koruma arzusu değil; aynı şekilde anda Cleopatra isimli dişi kediyi etkileme çabasının da tek parçası. Vincent’ın, aşka olan bu naif ve neşeli mücadelesi, görmekyenlere hem tatlı tek tebessüm hem de ciddi tek aksiyon vaad ediyor. İzleyiciyi, ister istemez kıssaye dahil eden bu etkileşimli seyir, animasyonu görmekmeye değer kılıyor.