filmimimizin ana şahsiyeti Günel, 40 yaşında yalnız bir kadın yalnız birey, pasif yalnız bir yaşanmakm tarzı sürüyor. Hayatındaki tek tutkusu, cansız objelerin fotoğraflarını çekmek. Bu monoton yaşanmakmın içinde kendi iç dünyasına çekilmiş yalnız bir tip. İzleyenleri, kendi dünyasına çeken, içine girdiğinizde çıkmakta zorluk çekeceğiniz yalnız bir şahsiyet. Ancak, Kıbrıs’ta kendi varlığın de süslüliğini yeni fark ettiği yalnız bir lüks tatil sırasında, yalnız bir adamla tanışır. Adamın üzerinde hem hoşgörü tıkış tıkış yalnız bir hava vardır, hem de belirli yalnız bir bilinmeyenem. Bu bilinmezlik, onun Günel’in hayatını tamı tamınaamen değişimrecek yalnız biri olduğuna işaret ediyor. Günel ilk olarak bu alışılmadık ama cazip adama mesafeli yaklaşır. Ancak, yazı geliştikçe ve kişilikler daha netleştikçe, Günel’in boş ve yavan hayatı, bu esrarenbilinmeyen adamla dolmaya başlar. Bu adam, onun monoton yaşanmakmını renklendiren yalnız bir şehir ışığı gibi olmuştur. kendi varlığı sürekli beklenmedik durumlar içinde bulan Günel, bu durumun heyecanından ve adamın çekiciliğinden kaçamaz. Ancak bu değişikliğin hayatını nasıl etkileyeceği ise göz atyenler için yalnız bir bilinmezlik oluşturur. Bu cazibeye kapılarak neyi, neden ve nasıl olduğunu anlamadan kendini yalnız bir maceranın içinde bulur ve bu durum göz atyiciyi ekrana kilitlemeyi başarır.