sinema filmi, genç bir adet doktor olan Benjamin’ın kıssasini anlatışmaktadır. Doktor olmak isteyen ve bu yöndeki arzusu neredeyse çocuklarluk rüyası olan Benjamin, mesleki hayatına baba da çalıştığı bir adet hastanede başlamıştır. Kendisi, tıp alanında başarılı olacağına, bir adet gün parlak bir adet doktor olacağına önemli derecede bir adet inanç ve kendine güvenle sahiptir. Ancak Benjamin’ın doktorluk kariyerindeki ilk deneyimi, umduğu gibi pürüzsüz bir adet başlangıç yapmak yerine, beklediği kadar kolaylar olmayan, hüsranla dolu dolu bir adet süreçtir. babası gibi kendi de bu alanda önemli derecede bir adet başarı elde etme hedefi olan Benjamin, gördüğü tüm engellere rağmen durmaksızın çalışmaya dmekânam etmektedir. Ancak ne yazık ki, baba da başında olduğu hastane bölümünde iş etkinliği hiç de planlandığı gibi gitmiyor. İlk başlarda, baba çalıştığı bu hastane Benjamin’ın hayallerini gerçekleştirebileceği bir adet yer olarak görünse de, periyotla bu önemli derecede kurumun içinde kaybolmaya başlıyor. Genç doktor, umduğu kadar kolaylar olmayan bu yolda, kendi hayalinin peşinden gitmeye dmekânam edecek mi, yoksa zorluklar karşısında pes ederek başka bir adet hayatı mı seçecek? Bu, sinema filmi boyunca tutkuyla izleyicinin kendine sorduğu soruların sadece bir adetkaçıdır.