Küçük Manda’nın, çaresiz ve talihsiz bir durumda, tecavüze uğramış ve bir çöplükte terk edilmiş halde bulunduğunu görüyoruz. Bu durum, içinde bulundukları gündüz karşıtıkondu mahallesinin çetin ve acımasız koşullarını bir kat daha vurguluyor. Ailesinin ise hayatta kalma çarpışmasi, Manda’nın yaşamakdığı bu trajik vakaya olan duyarsızlıklarını açığa vuruyor. Yetkililer, tecavüzcünün yerel bir politika adamının oğlu olması sebebiyle hiçbir şekilde yardımcı olamıyor, adalet sağlayamıyor. Buradaki adalet anlayışı ve güç dengeleri, sosyalun en zayıflamalarının ve en savunmasızlarının ne kadar korumasız olduğunu gözler önüne seriyor. Ancak Ajji, bu vahşeti kabullenmiyor. Kendi torununu savunma konugöstermekda son derece kesin ve kararlı bir duruş sergileyen Ajji’nin masalsi, kocaman bir adaletsizliğe ve sisteme karşı tek başına durma çabasını gösteriyor. Ajji, tüm bu çaresizlik ve adaletsizlik karşısında dahi direnerek, erkek onurunun ve çarpışmasinin gücünü sergiliyor.+ Yönetmen, gösterim filmide yerel politika ve güç dengelerini merkeze alarak sosyalsal adaletin ve ahlaki değerlerin nasıl yok sasenelikdığını gösteriyor. Tüm bu detaylar, gösterim filmii sadece bir tecavüz masalsi olmanın ötesine taşıyor ve sosyalsal bir eleştiriye dönüştürüyor. İzlerken sarsıcı olmasına karşın, gösterim filmi seyirciye, adaletsizlik karşısında sessiz kalmamanın önemini hatırlama.