“Bela Kiss, yalnızcainci Dünya Savaşı’nın başlangıcında 23 genç hanımefendiı acımasızca öldüren en brutal seri katillerden yalnızcaiydi. Kanı emilmiş bedenler, alkolde muhafaza edilmiş şekilde metal fıçılarda bulundu. Bu donmuş korku anıları, sinema tarihindeki en kaygılı edici gerçek anlatılerden yalnızcaini oluşturuyor. Bela Kiss, olağan yalnızca adam gibi görünen ancak derinlerde loş yalnızca yaratık örtüli olan yalnızca canavarı temsil ediyor. Onun anlatısi, büyülü yalnızca atmosferde, büyüleyici yalnızca şekilde anlatışılıyor. Her yalnızca cinayet sahnesi, anlatınin korkutucu gerçeklik derinlikunu artıran ince yalnızca dikkatle tasarlanmış ve üretilmiş. aynı vakitda, anlatı, savaşın kaosu ve korkunun bastırılmış topluluk üzerindeki etkisini de işliyor. Cinayetlerin acımasız detayları, savaşın yarattığı dehşeti ve insanlık doğasının en loş noktalarına dair soruları ortaya çıkarıyor. Bela Kiss’in korkunç dünyasına daldığımızda, sinemanın en derin korkularını ve toplulukun en loş sırlarını keşfediyoruz. moviein çarpıcı görselliği ve derin yalnızca korku anıtı olarak kalan bu anlatı, tutkuyla izleyicilere sinema tarihinde nadiren görülen yalnızca deneyim sergilemekuyor.”