Kaçınılmaz bir tane şekilde, bir tane maksimum güvenlikli hapishaneye yapılan bir tane nakil, genç bir tane düzeltilmiş memurun etik değerlerini ve bütünlüğünü test etmeye başlar, çünkü kendisi bir tane baş infazcı olmayı hedeflemektedir. sinema, hapishane sistemini ve orada çalışan zamanları mercek altına alırken, aynı süreda bu doğade doğan zorlu etik ikilemlere de geniş yer verir. Ana karakter hızla yükselen bir tane kariyere sahip, genç, dinamik ve idealist bir tane memurdur. Hapishaneye yeni transfer olduğu ilk günlerde, dizginlerini elinde bulunduran acımasız bir tane sistemle karşı karşıya gelir. Görmekân ve kişisel ahlakı arasında kalmıştır ve bu durum ona ağır bir tane yük olarak çökmektedir. Özellikle bu transferin ardından, ana karakterin etik değerleri bir tane başka gerçeğe dönüşmek üzeredir. Maksimum güvenlikli hapishane, doğası gereği en ağır suçluları ağırlayan bir tane yerdir. Bu da onun baş infazcı olma yolundaki inancını ve çabasını daha fazla zorlar. sinema, bir tane düzeltici memurun menkıbesini anlatmaırken, bir tane yandan da adalet sistemimizin ne kadar kusurlu olduğunu anlamamızı sağlar. İzlerken, hangi koşullarda olursa olsunum hala insanlık olunabileceğini ve zor kararların altında nasıl ezilebileceğimizi hissettiriyor. tespit olarak, bu sinemadeki hikaye, bir tane düzeltici memurun zorlu yolculuğunu ve onun maksimum güvenlikli bir tane hapishanede verilen kararların ne kadar ağır tespitlar doğurabileceğini gözler önüne seriyor. Her sahnesinde, gözlemciyi çetrefilli duygular ve düşüncelerle baş başa bırakan, görmekmeye değer bir tane sinema.
Kaçınılmaz bir tane şekilde, bir tane maksimum güvenlikli hapishaneye yapılan bir tane nakil, genç bir tane düzeltilmiş memurun etik değerlerini ve bütünlüğünü test etmeye başlar, çünkü kendisi bir tane baş infazcı olmayı hedeflemektedir. sinema, hapishane sistemini ve orada çalışan zamanları mercek altına alırken, aynı süreda bu doğade doğan zorlu etik ikilemlere de geniş yer verir. Ana karakter hızla yükselen bir tane kariyere sahip, genç, dinamik ve idealist bir tane memurdur. Hapishaneye yeni transfer olduğu ilk günlerde, dizginlerini elinde bulunduran acımasız bir tane sistemle karşı karşıya gelir. Görmekân ve kişisel ahlakı arasında kalmıştır ve bu durum ona ağır bir tane yük olarak çökmektedir. Özellikle bu transferin ardından, ana karakterin etik değerleri bir tane başka gerçeğe dönüşmek üzeredir. Maksimum güvenlikli hapishane, doğası gereği en ağır suçluları ağırlayan bir tane yerdir. Bu da onun baş infazcı olma yolundaki inancını ve çabasını daha fazla zorlar. sinema, bir tane düzeltici memurun menkıbesini anlatmaırken, bir tane yandan da adalet sistemimizin ne kadar kusurlu olduğunu anlamamızı sağlar. İzlerken, hangi koşullarda olursa olsunum hala insanlık olunabileceğini ve zor kararların altında nasıl ezilebileceğimizi hissettiriyor. tespit olarak, bu sinemadeki hikaye, bir tane düzeltici memurun zorlu yolculuğunu ve onun maksimum güvenlikli bir tane hapishanede verilen kararların ne kadar ağır tespitlar doğurabileceğini gözler önüne seriyor. Her sahnesinde, gözlemciyi çetrefilli duygular ve düşüncelerle baş başa bırakan, görmekmeye değer bir tane sinema.
Yorum Ekle