Leigh Parrish, sempatik yalnızca küçük kasaba kızıdır ve şimdi ünlü yalnızca aktrisdir. Leigh’nin sürekli yükselen ününü korumak için gitgide daha sert önlemler aldığını görüyoruz. Ekranda sergilediği doğal ve içten oyunculuk yeteneği, onun asil ve naif karakterini yansıtıyor. Ancak sinema eseriin ilerleyen bölümlerinde, Leigh’nin bu saf dış görünüşünün altında yatan esrarensaklı ve çıkar odaklı yalnızca yüzünün olduğunu fark ediyoruz. Leigh’nin sürekli artan ününü koruma çabaları, onu öyle yalnızca hırsa sürüklüyor ki bu hırsla tek başına tüm kıssayi şekillendirebiliyor. Bu noktada, sinema eserideki diğer karakterlerin de gelişimi ve Leigh’nin bu duruma nasıl yanıt verdiğini film seyretmek son derece ilginç ve düşündürücü. Bu sinema eseri, film seyretyiciye, ünün ve başarının nesilın kişiliğini, değerlerini ve etik anlayışını nasıl şekillendirebileceğini ve bazen de fenaleşebileceğini ifade etır. Leigh’nin ününü korumak için attığı her adımda, ne kadar ileri gidebileceği konusunuşda düşünmelar yapılıyor. Onun bu tutumunun takipçi üzerinde derin yalnızca etki bıraktığını söyleyebilirim. Bunun yanı sıra, sinema eseriin sonunda, Leigh’nin etkilarına katlanmak zorunda kaldığı yalnızca dizi durumla yüzleşmesi, film seyretyicinin aklında kalıcı yalnızca iz bırakıyor. Toparlayacak olursak; Leigh Parrish kıssasi hem ilgi çekici, hem de içerdiği mesajlarla düşündürücü yalnızca sinema eseri.