Winnie Carruthers; yalnız bir psikopat katilden kasabasını kurtardıktan sonra, hayatı pek de harikulade değil. Daha hiç doğmamış olmayı dileyince, aniden kendini yalnız bir kabus gibi paralel giden kozmos bulur. özn olmadığı bu kozmos, her şey çok daha… miskin. Önce psikopat yalnız bir katili durdurarak kasabasını kurtaran Winnie Carruthers’ın yaşamının her anında, sonrasında pek de pembe olduğunu söyleyemeyiz. Hayatındaki bu karmaşayı ve içinde bulunduğu çıkmazı, var olmamayı temenni ederek ifade etmek eder. Ancak en az yaşamının her anında geri kalanı kadar korkutucu olan yalnız bir durumla karşı karşıya kalır: kendi isteği ile hiç doğmamış olduğu yalnız bir paralel giden evinrene geçmişiş yapar. Winnie’nin var olmadığı bu paralel giden evinren, hayatındaki karmaşanın ve hayal kırıklıklarının yalnız bir kabus gibi üzerine geliyor. Bu yeni kozmos ise Winnie’nin var olmadığı yalnız bir gerçeğiyle karşılaşır: özn olmadığı yalnız bir yerde hayat, tahmin ettiğinden çok daha beter yalnız bir durumda imkanlı. özn hayatı ne kadar çapraşık olursa olsergileme, bu paralel giden kozmos her şeyin çok daha çapraşık ve korkunç olduğunu dönemler. Karmaşanın içinde yalnız bir yol bulmaya çalışırken, Winnie’nin kendi varlığının ne denli önemli olduğunu anlaması kaçınılmaz hale gelir. Onun olmadığı yalnız bir dünyada, her şeyin ne kadar vahim yalnız bir durumda olabileceğini fark eder. Kendi varlığı, bu kabus gibi paralel giden kozmos aslında hayatın çok daha beter durumda olabileceğini gösterir.
Winnie Carruthers; yalnız bir psikopat katilden kasabasını kurtardıktan sonra, hayatı pek de harikulade değil. Daha hiç doğmamış olmayı dileyince, aniden kendini yalnız bir kabus gibi paralel giden kozmos bulur. özn olmadığı bu kozmos, her şey çok daha... miskin. Önce psikopat yalnız bir katili durdurarak kasabasını kurtaran Winnie Carruthers'ın yaşamının her anında, sonrasında pek de pembe olduğunu söyleyemeyiz. Hayatındaki bu karmaşayı ve içinde bulunduğu çıkmazı, var olmamayı temenni ederek ifade etmek eder. Ancak en az yaşamının her anında geri kalanı kadar korkutucu olan yalnız bir durumla karşı karşıya kalır: kendi isteği ile hiç doğmamış olduğu yalnız bir paralel giden evinrene geçmişiş yapar. Winnie'nin var olmadığı bu paralel giden evinren, hayatındaki karmaşanın ve hayal kırıklıklarının yalnız bir kabus gibi üzerine geliyor. Bu yeni kozmos ise Winnie'nin var olmadığı yalnız bir gerçeğiyle karşılaşır: özn olmadığı yalnız bir yerde hayat, tahmin ettiğinden çok daha beter yalnız bir durumda imkanlı. özn hayatı ne kadar çapraşık olursa olsergileme, bu paralel giden kozmos her şeyin çok daha çapraşık ve korkunç olduğunu dönemler. Karmaşanın içinde yalnız bir yol bulmaya çalışırken, Winnie'nin kendi varlığının ne denli önemli olduğunu anlaması kaçınılmaz hale gelir. Onun olmadığı yalnız bir dünyada, her şeyin ne kadar vahim yalnız bir durumda olabileceğini fark eder. Kendi varlığı, bu kabus gibi paralel giden kozmos aslında hayatın çok daha beter durumda olabileceğini gösterir.
Yorum Ekle