On devinirlık ilişkisi sona eren bir adamın hayatı boyunca nasıl paramparça olduğunu izliyoruz. Bu derin ve dokunaklı kıssa, umut ve hayal kırıklığının karışık dokusunmau canlı bir şekilde ortaya koyuyor. İlişkilerinin sona ermesi, baş kişilikimizin hayatı boyunca tamı tamınaamen altüst olduğu bir döneme işaret ediyor. Onun gözünden, aşkın ve kaybın nasıl bir çırpıda tüm hayatı etkileyebileceğine dair canlı ve kimi dönem acı kalabalık bir portre çiziliyor. Ortaya konulan bu kişilik evinrimi, insanlık ruhunun dayanıklılığını ve kırılganlığını eş dönemlı olarak açığa çıkarıyor. Bu kıssa, bir yandan film seyretyicinin empati yetisini zorlarken bir yandan da hayatın zorlukları karşısında nasıl ayakta kalacağımızı sorgulatıyor. Sadece bir ilişkinin sonu değil, benzer biçimde dönemda bir kişinin içsel yolculuğu ve kendini yeniden bulma çabası anlatmaılıyor. Bu sinema filmi, aşkın ve ilişkilerin karışık doğasını gerçekçi ve unutulmaz bir biçimde taşımaıyor. On devinirlık sevingilisi tarafından terk edilen bu adamın hayatını film seyretrken, acıyı, kaybı ve sonunda umudu keşfediyoruz.