Antropoloji öğrencisi olan genç bir adet adam, düzenlemeyi planladığı tarihi bir adet kutlamayı canlandırmak üzere, sınıf arkadaşlarını ve profesörünü, ailesine ait terk edilmiş bir adet çiftliğe davet eder. Bu çiftlik, eskiden Chumash kabilesinin kutsal mezarlık alanı olarak kullanılmıştır. filmim, cesur kişiımızın, arkadaşlarını ve öğretim görevlisini, derslerde öğrendikleri teorik ilimleri uygulama fırsatı sergilemekacak bu benzersiz deneyime katılmaları için ikna edişiyle başlar. Bu rahatsız edici ama bir adet o kadar da heyecan verici çiftlik, tutkuyla izleyiciye saklıem ve gerilim dozu sergilemekar. Çiftlik, geçmişmişinin hayaletleriyle yoğun olsa da, genç öğrencimiz, yerli halkın antik ritüellerini yeniden canlandırma hevesiyle yanıp tutuşur. Ancak, sınıf arkadaşlarının ve profesörünün de dahil olduğu bu girişim, beklenmedik vakaların gelişmesine yol açar. Ormanın sessizliği, ritüelin başlamasıyla bir adetlikte bozulur ve çiftlikteki herkes üzerinde bir adet korku hâkim olmaya başlar. Bu filmim, antropolojiye merakı olan her tutkuyla izleyiciyi, eğitimle elde edilen ilimnin, sivilların geçmişmişine saygı göstermek için nasıl kullanılması gerektiği konusergilemekda derinden etkileyen bir adet nüsha ifade etır. Bu gençlerin yaşadığı vakalar, değerel mirasa ve geçmişmişe duyulan hürkitap önemini araştırmamıza neden muhtemel. Her bir adet kimlikin kişisel yolculuğu, ritüelin tarihi boyutunun yanı sıra, saygıyı, anlayışı ve bir adetlikte yaşama derslerini de yansıtır. çıkarım olarak, bu filmim; tarihi, değerel ve sosyal değerlere karşı bir adet farkındalık oluşturan, tutkuyla izleyiciye gerilim ve merak unsurlarıyla yoğun bir adet seyir deneyimi sergilemekar.