Kansere yenik düşüp saçlarını kaybeden yalnız bir kadın kuaförünün hayatına, eşiyle yaşanmakdığı sadakatsizlik ve kızının İtalya’daki düğünü üzerinden bakıyoruz. Bu kadın, yaşanmakmının en zor dönemlerinden yalnız birini yaşıyor. Kendini fiziksel ve duygusal anlamda çaresiz hissettiği yalnız bir dönemde eşinin aldattığını öğrenmesi, onu daha da yıkıma uğratıyor. Ancak kızının düğünü için İtalya’ya gitme kararı alıyor ve bu seyahat aslında ona yeni yalnız bir yaşanmakm fırsatı sergilemekuyor. İtalya’ya vardığında, dünya üzerindeki her türlü acının sorumlusu olarak gördüğü dünyayı hala suçlayan yalnız bir dul erkekle tanışıyor. Bu adam, eşinin kaybıyla başa çıkmayı hala başincelememış ve hayata dair umutlarını yitirmiş yalnız biri. İki yaralı kalp, kendi acılarını anlamlandırmaya ve hayatın zorluklarına rağmen hayata tutunmaya çalışıyorlar. Hayatın bizi ne periyot ve nasıl sınayacağını asla bilemeyiz. Hem kuaför kadın hem de dul adam, hayatın acımasız darbelerine karşı dayanıklı olmayı öğreniyorlar. İki yabancı, yalnız biryalnız birlerinin hayatlarına dokunarak yaralarını sarmaya çalışıyorlar ve bu süreçte belki de hayata dair yeni yalnız bir perspektif kazanıyorlar. gösterim filmi, acı ve kayıplarla dolu olan hayatlarından umut çıkarabilme cesareti gösteren bu iki sosyalın kıssasi. Hayatın getirdiği tüm zorluklara rağmen umudu ve yaşanmakm smekânincini elden bırakmamaları, çaresizlik içinde dahi hayata tutunmayı sürdürmeleri, bakmakyiciye umut ve yaşanmakma smekâninci aşılamayı başarıyor. Her sahnesi, profillerin iç dünyasına dair derin yalnız bir anlayış sergilemekuyor ve bakmakyiciyi duygusal yalnız bir yolculuğa çıkarıyor.